Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta düzenlenen Sivil Darbe ile tutuklanması ve sonrasında yaşanan olaylar ile ilgili bir açıklama yayımlayan Volt Kıbrıs, yaşananların bir demokrasi ve insan haklarına saygı meselesi olduğunu vurguladı.
Volt Kıbrıs adına açıklama yapan Genel Sekreter Hulusi Kilim, “Volt olarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yakın zamanda hapsedilmesinden derin endişe duyuyoruz; bu eylem sadece seçilmiş bir lidere karşı büyük bir adaletsizliği değil, aynı zamanda Türk halkının demokratik haklarına yönelik aleni bir saldırıyı da temsil etmektedir. Ekrem İmamoğlu'nun hapsedilmesi, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerini giderek daha fazla göz ardı eden bir hükümet tarafından uygulanan daha geniş ve rahatsız edici bir siyasi baskı modelinin parçasıdır” dedi.
“TÜRKİYE’DE SİYASİ ÖZGÜRLÜK CİDDİ TEHDİT ALTINDADIR”
İmamoğlu'nun hapsedilmesinin münferit bir olay olmadığını vurgulayan Kilim, “Mevcut yönetimin siyasi muhalefeti bastırma, ifade özgürlüğünü kısıtlama ve yargı sistemini siyasi çıkarlar için manipüle etme yönündeki daha geniş çaplı çabalarının bir parçasıdır. Muhalif isimlerin, aktivistlerin ve gazetecilerin hedef alınmaya devam edilmesi, Türkiye'de siyasi özgürlüğün ciddi bir tehdit altında olduğunun kanıtıdır” dedi.
Yaşanan kritik süreçte, cumhurbaşkanlarının ve yerleşik siyasi elitlerin zulmüne karşı ayaklanan cesur Türkiye halkının yanında durduklarını söyleyen Kilim, Adalet, “Özgürlük ve demokratik ilkelere geri dönüş talep etme kararlılıkları, insan onuruna ve bireylerin kendi geleceklerini şekillendirme haklarına inanan herkes için bir ilham kaynağıdır. Toplumun her kesiminden Türk halkı, seslerinin bastırılmasına karşı sesini yükseltiyor ve biz de daha adil ve demokratik bir toplum için verdikleri mücadelede onların yanındayız” dedi.
“DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINA SAYGI YOLUNA DÖNÜLMELİDİR”
Türkiye’de yaşanan direnişin, sadece Türkiye için önemli değil, aynı zamanda ülkemizde de derin yankılar uyandırdığına dikkat çeken Kilim, Kıbrıslı Türklerin, 20 yılı aşkın bir süredir seslerini kontrol etmeye ve bastırmaya çalışan bir rejim karşısında baskı ve adaletsizlikle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Son olayların Kıbrıs’ın geleceği açısından özel bir önem taşıyabileceğini vurgulayan Kilim, “Kıbrıs halkı, hem Kıbrıslı Rumlar hem de Kıbrıslı Türkler, uzun zamandır barış, istikrar ve adanın bölünmüşlüğüne adil bir çözüm arayışındadır. Ancak Türkiye'de otoriterlik devam ettiği sürece, gerçek bir uzlaşıya ve adamız için hepimizin talep ettiği kalıcı, kapsayıcı bir barışa ulaşmanın önünde bir engel olmaya devam edecektir. Kıbrıs'ta barışçıl ve demokratik bir geleceğe yönelik umutlarımız Türkiye'nin siyasi manzarasına bağlıdır ve Türkiye'nin demokrasi ve insan haklarına saygı yoluna dönmesini sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Komşumuz olarak görmek istediğimiz Türkiye böyle bir Türkiye'dir. Bu, insan hakları, demokrasi ve adalete değer veren herkes için çok önemli bir andır. Şimdi, baskıya karşı mücadele eden ve özgürlük, eşitlik ve barışın herkes için erişilebilir olduğu bir gelecek için çabalayan Türk halkıyla dayanışma içinde olma zamanıdır” dedi.