Tüm kurumlara sahip çıkılacağını dile getiren Özuslu, ülkenin 4-5 yıl içerisinde yaşanmaz hale getirildiğini kaydetti.

Bir gazetecinin mahkemede yargılandığına dikkat çeken Özuslu, yargı sürecini etkileyecek bir şey söylemek istemediğini belirterek, 3 Ekim 2023'te sunduları Askeri Suçlar ve Cezalar (Değişiklik) Yasa Önerisi'nin ivedilik olmasına rağmen görüşülmemesini eleştirdi.

“Ali Kişmir asla yalnız değildir” diyen Özuslu, ivediliği alınan bu yasanın hemen gündeme alınarak bu davadan toplumun daha fazla gerilmemesini sağlanmak gerektiğini kaydetti.

Sami Özuslu, daha önce de diğer gazetecilerin hapis cezasıyla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, gazetecilerin yazdıkları yazılarla ilgili açılan davaları ve yaşanan süreçleri örneklerle anlattı.

Ülkenin okul, yol, sağlık gibi altyapı ihtiyaçlarının olduğu dikkate alınarak ülkenin mimarisine, boyutuna uymayan “külliye” yatırımından erken vakitte vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Özuslu, buralara aktarılan kaynakla okullar yapılmasını önerdi.

Binaların hastaneye veya okula dönebilme imkânı olup olmadığının sorularak bu yatırımın başka ihtiyaçlara kullanılması gerektiğini dile getiren Özuslu, bu konunun Türkiye Cumhuriyeti yetkilileriyle konuşması çağrısında bulundu.

Özuslu, Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artışa işaret ederek Özuslu, daha düşük artış yapılan eğitim ve sağlık bütçelerinin ne kadar yeterli olabileceğini sordu.

Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yüzde 197 artış olduğuna dikkat çeken Özuslu, “Bu, külliye etkisidir.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı için yapılan “külliyenin” masraflarının artışını rakamlarla açıklayan Özuslu, bu artışlarla kaç okul veya hastane yapılabileceğinin fark edilmesi gerektiğini kaydetti.

Toplumun 4 yıldır “lidersiz” olduğunu söyleyen Özuslu, Cumhurbaşkanı’nın ekibi tarafından yapılan “trollemelerden” de vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

Özuslu, Cumhurbaşkanı’nın yaptığı temaslar konusunda ise Cumhurbaşkanı’nın son yaptığı Bürüksel temaslarında kimlerle görüştüğünü sordu ve “Türk’ten Türk’e görüşme yapıldı” dedi.

"Karma evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı sorununa" da değinen Özuslu, çok insanı etkileye bu konu ile ilgili Cumhurbaşkanı’nın tek bir cümle kurmadığını, sivil toplum örgütlerini de desteklediğini duymadığını söyledi.

Rumların, karma evliliklerden doğanlara karşı tutumunun da “insan hakları ihlali” olduğunu söyleyen Özuslu, Cumhurbaşkanı’nın “Kıbrıslılık” kavramını tanımadığı yönündeki açıklamalarını da eleştirerek, “Kıbrıslı Türk olmak benim için utanılacak değil övünülecek bir meseledir” dedi.