25 Kasım Organizasyon Komitesi’nde yer alan bazı parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED) önünde açıklama yaptı. Etkinlikte, “Kadınlar, yoksullaşmaya, muhafazakarlaştırmaya, şiddete karşı yürüyor”, “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz” yazılı pankartlar açıldı.

-Nazlı

Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Bağımsızlık Yolu temsilcisi Cansu Nazlı, sadece tabelası bulunan ancak işlevi olmayan TOCED’i öne çıkarmak için yeri özel olarak seçtiklerini belirtti.

Konunun sosyal hizmetler boyutuna değinen Nazlı, Sosyal Hizmetler'in kırılgan kesimlerine hizmet verdiğini kaydetti. Nazlı, Sosyal Hizmetler’in hayati öneme sahip olmasına rağmen, bütçe ve altyapı eksikliğinin giderilmediğini, ancak Din İşleri Dairesi ve Evkaf gibi kurumlara çok daha fazla bütçe ayrıldığını kaydederek eleştirdi.

Nazlı, “Biz sadece kadınların değil, çocukların, yaşlıların, engellilerin, yoksulların da kimsenin iyi niyetine kalmadan, bir hak olarak Sosyal Hizmetler’den destek alabilmesi için de buradayız.” dedi.

-Kral

Kıbrıs Türk Amme Memurları (KTAMS) temsilcisi Ülfet Kral da, TOCED’in hala işlevsel hale gelmemesini sorguladı, Daire’nin hemen işlevsel hale gelmesini istedi.

Konuşmasında doğum ve ebeveynlik izinlerine değinen Kral, doğum izninin 16 hafta olması ve babalara da anne ile eşit ebeveynlik izni hakkı verilmesini talep etti. Yaşlı ve çocuk bakımından da bahseden Kral, devletin bu alanlardaki politikalarını gözden geçirmesini istedi.

-Çağansoy

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) temsilcisi Misli Çağansoy konuşmasında, toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetin önlenmesinde eğitimin önemine vurgu yaptı.

Kadına karşı şiddetin en büyük insan hakları ihlallerinden biri olduğunu belirten Çağansoy,  bunu önlemenin sadece yasalarla değil eğitimle mümkün olduğunu anlattı ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun eğitim müfredatına eklenmesi gerektiğini kaydetti.

-Uğurlubirel

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN) temsilcisi Özten Uğurlubirel, artan şiddet olaylarına işaret ederek, bunun nedeni olarak erkek egemen zihniyeti gösterdi.

Uğurlubirel, “25 Kasım yürüyüşü, vatandaş ya da vatansız, yerli ya da göçmen, sığınmacı ya da mülteci; kadınların, gençlerin, çocukların katledilmesine, dövülmesine, yaşam hakkının, sağlık hakkının, eğitim hakkının ve çalışan hakkının elinden alınmasına karşı dayanışma ve birlik ortaya koymak içindir.” dedi. Uğurlubirel, her kesimi yürüyüşe destek vermeye de çağırdı.

-Şentürkler

Kadın Eğitimi Kolektifi Zekiye Şentürkler ise konuşmasında, “Bizler, 25 Kasım Organizasyon Komitesi bileşenleri olarak, arkadaşlarımın dile getirdiği talepleri yükseltmek için, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmak adına 25 Kasım Pazartesi saat 17.30’da Kumsal Parkı’nın Dereboyu girişinde toplanıp gece yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz. Biz kadınlar, muhafazakarlaştırmaya, şiddete ve yoksullaşmaya karşı sesimizi yükselteceğiz. Bu mücadelemize omuz vermek isteyen herkesi 25 Kasım Pazartesi saat 17.30’da Kumsal Parkı’nın Dereboyu girişinde bekliyoruz. Mücadelemize herkesin omuz vermesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.